3 Mayıs 2008

Aracı Kurum...

Çok sevdiğiniz arkadaşınız senelerdir beraber olduğu sevgilisinden ayrılmıştır ve size de işin "al mektuplarını ver yüzüğümü" kısmında aracı kurum rolü düşmüştür. gelir, yüzünde restorasyondan geçmiş bir harabe ifadesiyle, "emanet"i teslim eder; bir defter, bir puro kutusu, bir koca torba dolusu CD ve kasettir ilişkiden arta kalanlar. Sırtını sıvazlarsınız, fazla durmak istemez zaten, bir an önce eskiyi hatırlatan her şeyi orda bırakıp kaçmak için gelmiştir. Gittikten sonra önce kasetlere CD'lere bakarsınız, rip edebileceğimiz CD, çekebileceğimiz kaset var mıdır acaba? Sonra deftere bir göz atarsınız, şarkı sözleri, akortlar... Puro kutusu ise en sona kalandır, aslında özel hayata saygı bağlamında açılmaması gerekendir, ama merakınızı yenemezsiniz. Kızın kokusu sinmiştir kutuya, erkeğin kutuyu açtığı ilk an sırf bu koku yüzünden bile kötü hissedeceği kesindir. Beraber çektirilmiş fotoğraflar, mektuplar, ufaklık fotoğrafları, piller, kalemler, kalem uçları, beraber gidilen yerlerin işaretlendiği ve kenarlarına notlar düşülmüş bir Türkiye haritası. bir de kağıt görülür, içinde bir şeyin sarılı olduğu belli olmaktadır, açarsınız yavaş yavaş, içinden kalp şeklinde bir kesme şeker çıkar, gözleriniz dolar, bütün bir ilişki o kağıda sarılı durmaktadır sanki puro kutusunun içinde.


"bu mudur şimdi, koca bir ilişkiyi sığdırabilmiş mi bu hatun bu kutuya?" diye düşünmekten kendinizi alamazsınız ama "size ne"dir aslında, CD’lerde de bir numara yoktur zaten. Telefonu kaldırır sevgilinizi ararsınız.

-a$kım bir haritamız olsun, beraber gittiğimiz ve gitmek istediğimiz her yeri işaretleyelim.

Hiç yorum yok: